abone ol: Makale | Yorum

Aklından Düşünceler Geçen Çocuk

21 yorum
Aklından Düşünceler Geçen Çocuk

Bazen siz de kafanızın içinde hiç susmayan biri olduğunu düşünür müsünüz? Diline bir şarkı takıldığı zaman durmadan onu söyleyen, bazen felaket tellallığı yapan ama bir şekilde hiç susmayan biri…

Aklından Düşünceler Geçen Çocuk basit ama anlamlı ve bizi sonra olacaklar hakkında heyecanlandıran bir girişle başlıyor. Beraber okuyalım:

Rosalinde’nin çorabında delik var.

Rosalinde’nin  dizinde sargı var.

Rosalinde’nin elinde uğur böceği var.

Rosalinde’nin  boynunda kolye var.

Rosalinde’nin  aklında düşünceler var.

 

Anne çoraptaki deliği görüyor.

Baba dizindeki sargıyı.

Kedi elindeki uğur böceğini.

Büyükanne boynundaki kolyeyi.

Ama aklındaki düşünceleri kimse görmüyor.

“Böylesi daha iyi” der Rosalinde.

20161204_212315

Düşüncelerimizi kimse göremiyor ama onlar her zaman yanımızda. Ve aslında atacağımız adımları onlar şekillendiriyor. Küçük bir kızken bile.

Kitap sekiz hikayeden oluşuyor. Okula giderken uyanmakta zorlanan, bir şeyler kaybolduğunda ona sorulan,  en yakın arkadaşı ile kavga eden ama barışabilen küçük kız Rosalinde ve bu sekiz hikayede onun sıradan günlerine, aklından geçen düşüncelere tanık oluyoruz. Bu düşünceler kimi zaman fantastik bir sıçrayışla bizi alıp götürse de hiç öyle aman aman soluduğumuz atmosferden uzaklaşmıyoruz. Rosalinde aşağıda aslanlar beklerken ip üzerinde yürüyorken bile, sınıfa geri döndüğümüzde nerede olduğumuza dair şaşkınlık yaşamıyoruz. Bu sanırım iyi bir kurgu, metnin ayaklarımızı biraz yerden kesmesi ama büsbütün aklımızı başımızdan almaması ile ilgili.

Rosalinde bazen hırçın, huysuz davranıp, pekala küfür sayılabilecek sözler ediyor. Hatta bir yerdeki tanım -polisler ve uzun bacaklar hakkındaki- içimdeki kırmızı lambayı yandıracaktı nerdeyse! Bir çocuğun hayatında maalesef bu ve benzeri tanımlar, olaylar var muhtemelen ama bir çocuk kitabında olmalı mı emin değilim. (Mevzu cümleler şöyle: “Köşedeki polis de o sırada tam ters yöne bakmaktadır, çünkü o sırada oradan yüksek topuklu, muhteşem bacaklı bir hanım geçmektedir. Polis, muhteşem hanım bacaklarına düşkündür.” Siz ne dersiniz?)

Beni yüksek topuklu bacaklardan daha çok düşündüren mevzu ise Rosalinde’nin kendi ölümünü çare olarak düşünmesi oldu. Annesinin ona “manyak mısın, delirdin mi!” babasının “Sabah sabah senin gibi zehir saçan korkunç cüceler de hiç çekilmez” dediği bir gün öyle üzülmüştür ki, ailesinin aklını başına getirecek tek şeyin ölüm (kendi ölümü) olduğunu düşünür. Okula yürüyerek gittiği ve dalgınlığından dolayı polisten uyarı aldığı için de, bu ölümün nasıl olabileceğine dair kafasına hemen bir senaryo üşüşür. Bu hikaye çokça ünlem işareti benim için.

20161204_212436

Pembe yapraklı ıhlamur ağacı yani Rosalinde (çünkü Rosa pembe demek, linde de ıhlamur ağacı) son zamanların popüler konularından olan toplumsal cinsiyetçilikten şikayetçi. Sınıfta herkes “ilerde kızların farklı meslekleri olacağını söylüyor: Öğretmen, hemşire, kuaför, satış elemanı, sekreter, çocuk doktoru…” Fakat Rosalinde bu meslekleri seçmek istemez. Çünkü Rosalinde bir kaleci olmak istiyor. Kızlara sadece bazı mesleklerin uygun görülmesi ve erkeklerin zeka, güç vs konularında onlara üstünlük taslamaları eleştiriliyor. Fakat yazar bunu yaparken bir yandan da kızlara layık görülen diğer meslekleri biraz hafife alıyor.

Rosalinde büyük anne, büyük baba ve kedinin de dahil olduğu bir ailede yaşayan tek çocuk. Kafasının üzerinde bir kuş yuvası (olduğuna dair hayali) var. Ve bu yuvada cıvıldayan kuşları… Büyüklerin hayatı çelişki dolu, biraz sıkıcı, bol bol öğüt içeren bir hayat olsa da bu yaşta aklından geçen düşünceleri, hayalleri onun hayatını kolaylaştırıyor gibi.

Hans Christian Andersen, Astrid Lindgren ödülü gibi birçok ödülün sahibi, çok sayıda esere imza atmış Christine Nöstlinger Türkiye’de de azımsanmayacacak bir okuyucuya sahip. Kitabı, yazarın “Lollipop” kitabını da tercüme eden Necdet Neydim Türkçe’ye kazandırmış. Her hafta olduğu gibi bu hafta da, haftanın kitabı yazısına yorum bırakanlardan biri, bu kitabın sahibi olacak.

Şimdiden iyi okumalar.

 

Aklından Düşünceler Geçen Çocuk

Orjinal Adı: Rosalinde Hat Gedanken İm Kopf

Yazan: Christine Nöstlinger

Resimleyen: Erhard Dietl

Çeviren: Necdet Neydim

Günışığı Kitaplığı

1.Baskı Haziran 2009

11. Baskı Ocak 2016

86 sayfa.

 

Rabia Gülcan Kardaş

Not: Bu yazı ilk defa Arkakapak Dergisi Aralık 2016 sayısında yayımlanmıştır.

  1. Rabia Karaçoban  

    Kendi iç sesinden korkan kızım için faydalı olur umarım

  2. “Toplumsal cinsiyetçilikten şikayetçi” olmasına bayıldım. Prenseslerden sıkılmıştık.

  3. Dilşen Özden  

    Yazarın “Alev saçlı çocuk” kitabı çok özel bir kitap idi..akran zorbalığını ve farklılıklara ne kadar da tahammülsüz olunduğunu anlatmakta…sadece çocukların değil ama öncelikle yetişkinlerin de okuması gerekli!:) Dilşen Özden

  4. Döne TINAS TOPBAY  

    Hangi çocuğun aklından düşünce geçmez ki çocukça sevimli ilginç….d

    • Altay ve çağlara keyif ve heyecanla okymak istiyorum .Ne yalan söyliyim ben de çok mera ettim . anneleri “uzun çorap pippi” hayranıydı. Bizim ve tüm çoçocukların hayallerimiz çok çok çok olsun segilerimle 😇

  5. Ic sesindeki korkulari dinmeyen kizimin. Sansina belki bizede bi rehberlik edebilir 😉

  6. Hayirlisi

  7. Selda Karaağaç  

    Merak ettim bu kitabı kısmet bakalım.

  8. En son yorumu da okuyunca kitabı daha çok merak ettim ve şansımı denemek istedim 🙂

  9. Güzel bir değerlendirme olmuş, teşekkürler.
    Kitabı merak ettim. 🙂

  10. Kitap okuyorum  

    Ayy busefer nolurrrrrrrr

  11. Esma Aygün  

    Düşünceli çocuklarımız olsun, varsın çok soru sorsunlar.

  12. Gülfem Yoldaş  

    kim takar salatalık kralını kitabı da müthişti tavsiye edilir .

  13. Cavide Atlı  

    Hümeyra (8yaş) bu kitabı çok sever😌

  14. Biz biz çok isteriz (not:hiç susmayan iç ses)

  15. Kitabı okurken bende ara sira rahatsız olmustum ama okadar çok övgü vardı ki hakkında, önyargılı davranmamak adına tekrar okunacaklar arasına almıştım. Daha sonra gelecek kutuphanemize kaldiririm dedim. Yol gösterici oldu. Fikrinize sağlık. Ne güzel ozetlemissiniz (kitap bende var. Bir başkasının şansını engellemeyeyim. Cekiliş için yorum bırakmadım)

    • Teşekkür ederim Kübra hanım. Evet yazar çok ödüllü ve iyi kitapları da olunca belki daha kolay övülüyor. Kitap da kötü değil ama işte bazı noktalar beni de düşündürdü. Sağolasınız.

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: