abone ol: Makale | Yorum

Çabuksığınlar

0 yorum
Çabuksığınlar

 

Çabuksığınlar aslında bir kız çocuğuna anlatılan bir hikaye imiş. Önce kahramanları tavşanlardı, demiş hatta yazar. Yırtıcı hayvanlardan, tilkilerden kaçan.. Fakat kitap anlatıla anlatıla değişmiş, belki büyümüş ve karşımıza Çabuksığınlar çıkmış. Mülteci mi dersiniz, göçmen mi, yoksa öteki mi… Hepsi biraz çabuksığın ne de olsa.

Çabuksığınlar bulundukları ülkede sevilmezler. Anne Çabuksığın bu durumdan hiç hoşnut değildir ve baba Çabuksığın çok iyi bilir ki Çabuksığın kadınları kafalarına bir şey koyunca onların karşısında durulmaz. Böylece aile hiç çarpı iki kadar eşyalarını elden çıkarır ve sevildikleri bir ülke bulmak üzere yola düşerler.

Kitap bir anlatıcı dili ile metni sunuyor bize. Çabuksığınların hikayesini anlatan bir ses ile şahitlik ediyoruz olan bitene. Yer yer komik, ironik oluyor. Aslında birçok trajikomik detayı da sunuyor bize. Bu açıdan tıpkı önsözde dediği gibi çocuklar kadar büyükler için Çabuksığınlar’ın başından geçenler…

Paran varsa adamsın, bakışı…

Kitapta kurguya dair destekleyici bir detay olarak Çabuksığınlar’ın hiç birinin ismi olmadığını fark ediyoruz. Hatta meşhur olup, konser salonlarını doldurduklarında bile.

 

Çabuksığınlar gibi, farklı ülkelerde verilen farklı isimler de önemli. En son yaşanılan yerde onlara Quickhome diyorlar mesela. Bizim gecekondu tabiri gibi, bu isimler de (schnellbunker, prestocasa)  özellikle dikkat çekici, rastgele isimler değil Tabi çocuk okur için ne kadar anlamlı olur, onlar da çabuksığın gibi çevrilse daha mi iyi olurdu, takdir sizin…

Kitaplarla bu yakınlık çok güzel geldi bana…

Ülkeden ülkeye göçü, sınır dışı edilirken bile her şeyi kitabına uydurmaya çalışan ve sözde iyilik yapan “normal” vatandaşları, her ülkede oraya özgü çabuksığın özelliklerini, onlar üzerinden para kazanmak için umut tacirliği yapanları, bakış açısına göre bir “kaldırımın” ne kadar farklı yorumlanabildiğini, Çabuksığınları ayırt edilebilir kılmak için işaretleme hakkını kendinde görmeyi (hem de alınlarına bir Ç harfi dövmesi yaptırarak), ümidi, ümitsizliği, önyargıyı, korkuyu, çaresizliği … kitapta okumak mümkün. Oldukça hafif, akıcı bir dili var kitabın. Uzun değil ama uzun uzun düşündürebilir.

Bir ülkenin kaldırımından diğerininkine…

Kitapta resimler de önemli bir yer tutuyor. Yer yer iki tam sayfa ile okumaya ara veriyorsunuz. Geneli renkli ama siyah beyaz olarak da çalışılmış. Karikatür havası ise metne epey uygun olmuş.

Çabuksığınlar 12 yaş ve üzeri için güzel bir eser. Şimdiden iyi okumalar, derin düşünceler…

 

Çabuksığınlar

Yazan: Jean-Claude Grumberg

Resimleyen: Ronan Badel

Çeviren: Simla Ongan

YKY, Haziran 2016

86 sayfa

 

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: