abone ol: Makale | Yorum

Gürültülü Boya Kutusu

0 yorum
Gürültülü Boya Kutusu

 

Yıllar önce, bir psikoloji seminerinde duymuştum o kelimeyi: sinestezi. İletişimin kaliteli olması için kişilerin görsel, işitsel, kinestetik olup olmadıklarını belirlemek ve kullanacağımız metoda buna göre yön vermek gerekiyordu, kaliteli bir iletişim istiyorsak. Her insanda bu üçünden de biraz bulunur ama biri baskındır, dedi hoca. Fakat nadiren de olsa bunlar birbirine eşittir ve o insanlar müziğin rengini görür, rengin sesini duyar…

Kitabı okurken direk bu bilgi geldi hatırıma. Meğer zaten kitabın sonunda da bahsediyormuş fakat bunu “zararsız genetik durum” olarak belirtmiş!

 

Daha kitabın kapağında soluğum kesildi desem, hiç de abartmış olmam. Size de olur mu, bazen bir kitabın kapağını çevirmek için ona “alışmanız” gerekir. Gürültülü Boya Kutusu benim için öyle oldu biraz. Bu kanımın kaynaması anlamında bir alışma dönemi olmadı tabi. Heyecanım azıcık dinsin de değildi… Aksine o heyecanın keyfini rahatça sürmek, tadını çıkarmak için vakit sunmaktı. Gelip gidip baktım kapağına, okşadım… Vakti gelince de okudum…

Kitaptaki kurgu büyük oranda Wassily Kandisky’nin çocukluğundan bir bölümü, sonra ressam olmaya karar verdiği süreci anlatıyor. Düzgün bir Rus çocuk olmak için yetiştirilen biridir o. “Kitaplar dolusu matematik, bilim ve tarih” ile geçer günleri. Bir gün teyzesinin hediye ettiği boya kutusu ile hayatının yönünün değişeceğini kim bilebilir?

Kandisky resim yapmaya başlar! Ama renkler değildir sadece onun gördüğü, onların sesini de duyar, boya kutusundan beri! Fakat bu alışılmış bir şey değildir. Hoş karşılanmaz. Wassily sanat okulunu bitirse de hukukçu olmak için uğraşır.

Tutku mu derler bunun adına? Yoksa fıtrat mı, huy mu? Damarlarınızda akar ve nereye baksanız, neyi duysanız algılarınız onunla çalışır. O istekle, o yetenekle… Bastırsanız da, örtmeye çalışsanız da bir yerden belli eder kendini o. İşte Wassily de daha fazla görmezden gel(e)mez bu yeteneğini ve resme döner… Dünya soyut resmi kazanır.

Sanat tarihi ile, resimle ilginiz olsa da olmasa da, Gürültülü Boya Kutusu oldukça iyi bir hikaye. Özellikle resme meraklı olan minikler için nasıl bir ilham kaynağı olacağını düşünmek, beni tekrar heyecanlandırdı.

Bir ressamı anlatan çocuk kitabını resimlemek cesaret değil mi? Neyse ki özellikle yabancı yayınlarda kitap resimleri –genelde- oldukça ciddiye alınıyor. Sayfalarda neredeyse o müziği siz de duyacak gibi oluyorsunuz. Resimler biraz karanlık geldi yine de bana. Karamsar bir tablodan ziyade, sanki uzun yıllar öncesinden ve hatta Ruslardan bahsedildiği belli oluyor gibi…

Şimdiden iyi okumalar…

 

 

Gürültülü Boya Kutusu

Orijinal Adı: The Noisy Paint Box

Yazan: Barb Rosenstock

Resimleyen: Mary Grandpre

Çeviren:  Abdulkerim Enes Esen

Tuna Alemdar

Nar Yayınları, 2017

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: