Kur’an’ı Merak Ediyorum
Yaz gelip de okullar kapanınca, genellikle çocukların yolu cami ile buluşur. Bunun sebebi Kur’an okumayı öğrenmelerinin istenmesidir. Peki ya çocuklar, genellikle ezber ve elif ba cüzü ile geçen yaz boyu, bol eğlence ve oyun arasında öğrendikleri Kur’an’ı, neden öğrenmelerinin istendiğini biliyorlar mı?
Elimizdeki kitap, çocuklara bu soruyu sorup, cevabını arıyor. Kur’an’ı Merak Ediyorum, Özkan Öze’nin yedi kitaplık Merak Ediyorum serisinden. Kur’an niçin Arapça, sadece Türkçesinden okusak olmaz mı, neden 23 senede inmiş, bir harfinin bile değişmediğinden emin miyiz gibi soruları cevaplıyor.
Kur’an Ramazan ayında nazil olmaya başladığı için, biz de Kur’an’la ilgili bir kitabı rafımıza alalım istedik.
Yazar kendi çocukluğunda, aklına takıla sorulardan yola çıkarak hazırlamış bu kitabı. Aslında seri hazırlanırken sırada başka bir kitap varmış. Fakat 2010 yılı Kur’an yılı olunca, sıra değişmiş. Ben de çocukken bu konuda bazı soruları taşıyordum zihnimde. Merak etmek ne güzel şey, merakını köşelere bırakıp solmasına fırsat vermeden giderebilmek…
Yazar, “bize düşen, ‘Allah böylesini tercih ettiğine göre bunda kim bilir ne hikmetler vardır. Araştıralım da, onları öğrenelim’ demektir” diyor. (sayfa 21)
Kitap genel akışı ile çocuklara, Kur’an öğreticilerine tavsiye edebileceğim bir çalışma. Sorduğu soruları, yaş grubu seviyesine göre ne çok detaylandırarak, ne böyle gelmiş böyle gider kolaylığına düşmeyerek cevaplandırıyor.
Böyle bir kitapta bu örnek, bu kadar açık olarak verilmeseydi dediğim bir yer var ama bu galiba sadece yazarın tercihi noktasında değerlendirilebilecek bir mevzu. Onu geçiyorum. Fakat aşağıdaki cümlede biraz daha net bir anlam sunulmalıydı okuyucuya diye düşündüm. Birkaç arkadaşıma okuttum, onlar da benzer şeyler ifade edince buraya almak istedim.
“Allah’a iman etmekten sapan bir kavmin, aralarında Musa Peygamber gibi bir peygamber varken, tutup bir ineğe tapmaya başlamaları üzerine, onları bu sapkın vaziyetten kurtarmak için verilen bir derstir.” (S. 129)
Cümlenin iskeleti pek sağlam durmadığı gibi, sanki buzağı yerine Musa Peygambere tapılmalıydı gibi bir anlam çıkıyor sanki…
Kitabın sonunda Kur’an Sözlüğü bölümü var. Mushaf, ayet, cüz gibi Kur’an’la alakalı birkaç kavram açıklanmış. Fakat hep harf-i mukatta, mukatta harfleri olarak bildiğimiz harfler için “MUKAATA HARFLERİ” diye bir başlık açılmış. Bilmediğim bir ifade de aynı harfler için kullanılıyor ya da bu belki ismin başka bir halidir vs diye düşündüm ama öyle değil. Peki nedir bu yanlışlık? Hem de 30. Baskıda böyle bir tashihe ne demeli?
Kubbealtı Lügatinden ilgili yer:
“MUKATTA
(ﻣﻘﻄّﻊ) sıf. (Ar. taḳṭі‘ “parça parça kesmek”ten muḳaṭṭa‘)
- Parça parça kesilmiş, parçalara ayrılmış, kesik, ayrı.
- edeb. Vezne göre hecelere ayrılmış, taktî edilmiş.
- i. Arap alfabesinde birbirine bitişmeyen harflerden (dal, zal, rı vb.) meydana gelen kelimelerle yazılmış veya söylenmiş nazım yâhut nesir.
- Mukattaa (ﻣﻘﻄّﻌﻪ) sıf. Mukatta kelimesinin tamlamalarda ortaya çıkan aynı mânâdaki müennes şekli: “Hurûf-ı mukattaa.””
Yukarıdaki mevzuda bir düzeltme yaparak, bu kitabı yaz için okuma listenize rahatlıkla alabilirsiniz.
Ben aslındaki yandaki kitabı sizlere tanıtmak üzere sipariş vermiştim fuara.. Görevli, bu kitabın bizim kitabın içindeki bir makaleden hazırlandığını vs söyleyince, Kur’an’ı Merak Ediyorum’u okumak daha cazip geldi. Yandaki kitap sanırım epey ince imiş. Çocuklar belki ilk önce ondan başlayabilir.
Güncelleme: Özkan Bey söylediğine göre kitaptaki tashihlerle ilgileniyormuş. Bugün için güzel bir haber 🙂 31. baskıda sıfır tashih inşallah.
Şimdiden iyi okumalar.
Kur’an’ı Merak Ediyorum
Özkan Öze
Uğur Böceği Yayınları
30. Baskı, Ocak 2016
147 sayfa