Dinozor

Bugün Tübitak’ın erken çocukluk kitaplığından Dinozor ile karşınızdayız.
Ben aslında oldum olası pek sevmiyorum dinozorları. Çok kocaman ve baş edilmesi zorlar. Onlarla aynı zamanda yaşamamış olduğum için seviniyorum. Fakat genellikle erkek çocuklar (ve tabi ki kızlar da) çok seviyorlar dinozorları. Büyüdükçe ne olurlarsa olsunlar aynı zamanda güçlü olmak istedikleri için bu hayvanları o kadar çok seviyorlardır belki de, kim bilir.
Dinozorları çok sevmesem de bu kitabı sevdim. Sıcak renkleri ve sevimli çizgileri ile görünce beni de al diyor insana.
Kitaba sarı saçlı bir minik delikanlının müzedeki resmi ile başlıyoruz. Sahnedeki asıl kahramanımız minik bir Stegosaurus. En azından ilk sayfalarda minik. Yumurtadan çıkışını, sürekli bir şeyler yiyerek büyümesini izliyoruz. Kocaman bir filden bile daha da büyüyor ama sayfaları çevirdikçe ondan da büyük dinozorların olduğunu görüyoruz.
Ve acaba diyoruz, dinozorlar bugün yaşasaydı nasıl olurdu? Ve sayfada birbirine karışmış bir şehir caddesini görünce, evet diyoruz, “belki de geriye sadece kurumuş kemiklerin kalması en iyisidir”.
Kitap 3-6 yaş grubu için hazırlanmış. Resim ağırlıklı, her sayfada en fazla birkaç cümle olan bir çalışma. Yaş grubu için gayet uygun. Okumayı öğrenen çocukların da keyif alabilecekleri bir metin.
Dinozorları seven minik okuyucular için tavsiye edebileceğimiz bir kitap.
Şimdiden iyi okumalar.
Orjinali: The Dinosaur
Yazan: Anna Milborne
Resimleyen: Mandy Field
Çeviri Adem Uludağ
1.Basım Ekim, 2007
Bende Dinozor sevdalısı bi çocuğun annesiyim ☺️ Bencede sadece kitaplarda kalmalı bu hayvancıklar
Orada bir “cık” eki okudum sanki 🙂
Erkek çocukları denmiş ama kızım dinozorları seviyor 🙂 keşke yaşasaydı bahçeli evler de onları beslerdik gibi masumca bir hayali de var :))
Küçük kızınıza selamlar, hemen düzeltiyorum yazıyı 🙂 Belki yaşasalardı gerçekten arka bahçede besleyecek kadar evcilleştirirdik, belli mi olurdu 🙂