Her Şeyi Onaran Adam

Kısa bir metin, detaylı çizimler ve soyut sayılabilecek bir hikaye. Her Şeyi Onaran Adam, kitabın sonundaki açıklamada belirtildiği üzere, vefatının 100. yılı vesilesiyle Sultan II.Abdülhamid’e ithaf edilmiş. Bu yönüyle bir okuma yaptığınızda daha da anlam kazanıyor elbet kitap. Her şeyi onaran adam gibi, Abdülhamid’in de ülkeyi onarmak için uğraştığından bahsediliyor.
Bu bilgi olmadan da önemli bir kitap Her Şeyi Onaran Adam. Ben çok beğendim açıkçası. Bir gün, odasındaki eski vazo kırılır kahramanımızın. Onu tamir ettiğinde camdaki kırık çıkar meydana. Sonra duvar, tavan derken sanki her şey hızla bozulmaya, kırılmaya başlar. Kahramanımız hiç usanç belirtisi göstermeden tamire devam eder. Sanki sessiz, düşünceli bir ustadır o. Ümitsiz olmadığını, bıkmadığını her şey yıkıldığında tekrar yeniden, sıfırdan başladığını görünce de fark ediyoruz. Her şeyi onaran adamın etrafında gördüğümüz manzara aslında gittikçe değişir. Böylece belki onarma işinin adamın ömrünü de aştığını, belki halen devam ettiğini gösteriyordur bize yazar-çizer.
Kitabı beğendim ama sanki farklı bir son bekliyordum. Daha doğrusu kitap sanki bitmemiş gibi geldi bana. Acaba, yazar bize mi paslıyor, onarma işini?
Her şeyi Onaran Adam, cildi, kağıt kalitesi, detaylarını da okumayı bekleyen resimleri ile kitaplığınızda güzel bir yeri hak ediyor. Şimdiden iyi okumalar.
Yazan: Hasan Karaca
Resimleyen: Reza Hemmatirad
Erdem Çocuk
İstanbul, 2018
24 sayfa 3+