Galata Kulesi’nin Martısı Zeynep
Ailesi Cenova’dan gelen, Fatih’in İstanbul’u fethetmesinden bu yana İstanbul’da, İstanbul içinde de Galata kulesinde yaşayan martı Zeynep. Galata kulesini bir aile yadigarı hatta mirası gibi gördüğünden midir nedir, resmen sahiplenmiş, hiçbir kuşun ve martının konmasına izin vermez. İnsanoğlu da böyle değil midir, kendimizin gördüğümüz şeyleri bazen maddi, elle tutulur olmasa da sahiplenir, başkasını o alana kondurmayız.
Halbuki Zeynep bir gün, çaresiz veyaralı bir durumda iken, çok sevdiği Galata kulesine bile uçacak gücü kendinde bulamaz ve yapayalnız kalır. Bu, insanın ya da bir martının arkadaşlara ihtiyacı olduğunu anlamasına vesile olur. O kanatlarımızı kabartan, sırtımızı dikleştiren varlıklarımız elimizden gitmeden, bir yoldaşın, arkadaşın, gönül dilinden anlayanın kıymetini bilemiyoruz. Sırf bunları anlamak için bile bazen kanadımızın yaralanmasına şükretmeliyiz belki de…
Neyse ki Zeynep, hatasını telafi edecek fırsatı buluyor. Önce biraz soluklanmak için bile kuleye konmasına izin vermediği Fikret’le buzları eritiyor, sonra diğer sakinlerle…
İstanbul, kuş bakışı da seyrine doyum olmayan bir şehir. Martıların, güvercinlerin, kumruların, bülbül ve serçelerin, hatta kimi zaman kargaların gözüyle dolaşsaydık sokak sokak, kim bilir neler görürdük…
Kitabın resimleri, yazarı Julia Townsend’e ait. Anladığım kadarıyla kendisi bir ressam. Çizimlerde bunu fark etmek işten bile değil. Böylece sadece cümleleri okurken değil, resimleri izlediğiniz süre boyunca sayfada kalıyorsunuz.
Galata ve martı demişken sizin de hatırınıza başka kitaplar geliyor mu?
Galata Kulesi’nin Martısı Zeynep
Yazan ve resimleyen: Julia Townsend
Çeviren: Aydan Mungan
Çitlembik Yayınları,
1.Basım 2003