Patojenik Prenses

Kitaplığımı sadeleştirdikçe bazı kitaplara veda ediyorum. Ama yerinden hiç kıpırdamayan ağır yazarlar/kitaplar da var. Onlardan biri de Melek Çe. Ne zamandır bana göz kırpan Patojenik Prenses’i aldım elime.

Melek Çe’nin eğlenceli kaleminden, kıpır kıpır bir macera okuyacağımı düşünmüştüm. Bütün suç benim. Kapaktaki “Polisiye Roman 1” yazısını geç fark ettim. Hal böyle olunca kitabı bitirmeden yerimden kalkamadım. Bu tür durumlara karşı bir uyarı olmalı!

Bu bir polisiye roman olduğu için elbette ki heyecanı kaçıracak, sizi öfkelendirecek ip uçları vermeyeceğim. Katil uşak mı söylemeyeceğim mesela (tamam tamam katil yok). Fakat kısaca olaydan bahsedebilirim.

Patojenik Presesin annesi önemli bir farmakologtur. Yeni keşfettiği bir virüs kötü insanların iştahını kabartır. Epey korunaklı evindeki herkes, çocukları ve kendisi de dahil tehlikeye girer. Zaten bir süredir kendisinden haber alınamıyordur.

Pek becerikli dedektif Ârif bu iş ile görevlendirilir. Ve olaylar gelişir.

Ben polisiye izlemeyi, nispeten okumayı da çok severim. Haliyle daha kitabın yarısında iken kendimce suçluyu buldum. Yine de okumaktan vazgeçemedim o ayrı. Fakat Melek Çe bizi ters köşe yaptı. Evet, epey yaklaşmışım ama olayın içinde olay varmış. Haliyle sonuna kadar okumadan elinizden bırakamıyorsunuz.

İşin kötü yanı Gülnûş’a ne olacak feci merak ediyorum.

Şimdiden iyi okumalar.

Patojenik Prenses

Yazan: Melek Çe

Polisiye Roman

2.Baskı Eylül 2017

179 sayfa, 12+