Balık Tutma Dersi

Başarı göreceli bir kavram, eyvallah. Fakat daha çok kabarık banka hesaplarına, popülerliğe başarı tanımlaması yakıştırdığımız da bir gerçek. Bu konu çok su götürür biliyorum. Girişimcilik, start up’lar, hayallerinin peşinden gitme hikayeleri bu kadar gündemde iken… Oralara hiç dalmadan, aslında bu topraklarda bilindik bir hikayenin, çizgiroman tadında karşımıza çıkmış halini masamıza aldım. Balık Tutma Dersleri.
Bir teknenin içinde, rahat rahat şekerleme yapan balıkçıyı gören turist, hayranlıkla onun fotoğrafını çeker. Klik klik seslerinden uyanan balıkçıyı, artık soru yağmuruna tutabilir, bunu kendinde hak görerek! Ne kadar balık tuttun, tekrar açılmayacak mısın?

Sorular, aylak aylak gezen bir turist için akıl verme hayrına! Dönüşür. Günde bir defa değil de, üç-dört defa balığa çıksa ya… O zaman daha çok balık tutar, daha çok satar… Sonra her şey gerçek hayatta olmayacak kadar hızlı ilerler ve adamın motorlu teknesi, gemileri, anlaşmaları, lokantaları filan filan olur… O kadar zengin olur ki, güneşin altında uyuklayıp, muhteşem denizi seyredecek vakti olabilir! Evet, tıpkı şimdiki gibi…
Tembel tarafım bu hikayeyi (ve türevlerini) seviyor. Demek ki dünyada sadece bizim topraklarımızda anlatılmıyor bu hikaye. Fakat işin başka yanları olduğuna da eminim. Tembellik de zenginlik hırsı da iyi değil. Ama biri birbirinin alternatifi de değil. Günde iki kez balığa çıkıp, birinin balıklarını ihtiyaç sahiplerine verebilir diye düşünebiliriz… Yahut günde beş defa balığa çıkmanın ekolojik dengeyi kötü etkileyeceğini ön görebiliriz. Denge sanırım en iyisi… Bir balıkçı teknesinde şekerleme yaparken özellikle…
Kitap tam da keyifle okuyup, üzerinde konuşulacak cinsten… Hem küçük hem büyük okuyucularla…

Balık Tutma Dersi
Metin: Heinrich Böll
Uyarlayan: Bernard Friot
Resimleyen: Emile Bravo
4. Baskı Kasım 2019, Desen Yayınları
6+