Küçük Polis
Küçük Polis, ilk sayfalardan beni şaşırttı. Çünkü genellikle çocuk kitaplarının kahramanları da fit olurlar, halbuki Küçük Polis Selim, kahramanımız tombul bir çocuk. Bu haliyle gülümsedim ona, sevindim.
Selim tombul olmasının sıkıntılarını yaşamıyor değil. Fakat kitabın ana damarı bu hikaye değil. Selim’in babası polistir ve 15 Temmuz gecesi gazi olur. Selim önceleri, çok yoğun çalışan babasını pek göremez ve özlemle doludur içi. Sonra babası gazi olur ve işinden ayrılmak zorunda kalır. Onun bu durumuna üzülür bu defa Selim. Fakat sonra sıkıntılar yavaş yavaş geçer ve hatta Selim’in babasının omuzlarına binme, babasıyla maça gitme gibi hayalleri gerçek olur.
Selim’in babasına özenmesi ve polis olmayı istemesi, baba hasreti, babaya yardım isteği gibi baba eksenli bir hikaye olmasına rağmen, pek de canlı bir karakter gibi yer almıyor kitapta baba figürü.
Kitaptan bir hikaye olarak bahsediyorum ama pekala farklı bir grafik çalışma ile roman olarak da piyasada yerini alabilirmiş bu kitap. Metin kitabın inceliğine göre epey uzun. Sayfalarda metin yoğunluğu fazla.
Kitapta Suriyeli çocuklarla ilişkiler de önemli bir yer tutuyor ve paralel bir hikaye gibi akıyor, kurgu boyunca.
Bir iki yeri pedagojik olarak da, okuyucu olarak da pek doğru bulmadığımı dile getirmeliyim. Mesela, ağlayan erkek çocuğuna, herkesin içinde ağlamamasının söylenmesi, “Çocuklar elbette ağlayabilirler ama ağlamamalılar, güçlü olmayı öğrenmeliler” denilerek susturulması yahut babanın izinsiz olarak Selim’in günlüğünü okuması ama buna gülüp geçmesi… Bir başka cümleyi de sizin yorumunuza bırakıyorum: “Bu vatanda bir polis, bir Mehmetçik, bir de kadın olmak çok zordur. Şu an çocuksun ve bazı şeylere aklın yetmiyor ama büyüyünce anlayacaksın”…
Dil olarak kullanılan yüklemlerde de bazen sorunlar göze çarpıyor, “izliyorlardı” yazmak yerine “izliyordular” gibi kullanımlar mevcut.
Küçük Polis, polis olma hayali kuran bir 15 Temmuz gazisinin oğlunun hikayesi.
Yazan: Oli Türkmen
Zebra Yayınları, 40 sayfa
1.Baskı Temmuz 2018, 8+