Şahmaran ile Lokman Hekim’in Hikayesi
Kaliteli kitapları, hikayeleri okurken müthiş keyif alıyorum. Hikaye hiç bitmesin istiyorum. Kaliteli olan nedir diye soracak olursanız, elbette bunun pek çok maddelerini, olması gerekenlerini sayabiliriz. Ben biraz eski ama meramımı anlatacak bir cevap vereyim: kitabı okuduktan sonra, kitabı okumadan önceki halinize/kendinize göre daha iyi olduğunuz kitaplar. Bu defa da, daha iyi nedir diye sorulabilir. Bazen daha üzgün olmak, bazen kafası karışmak daha iyiye doğru götürebilir insanı. Hani bir bilgenin/Allah dostunun/irfan ehlinin yanında oturur, sohbetine katılırsınız da, anlattığı şeyler 40 kere duyduklarınız da olsa, ruhunuza erişir, kokusunu bırakır, gam yüklü bulutları dağıtır, ışık saçar ya öyle bir şey işte… Çok mu abarttım? Belki biraz… Fakat ne demek istediğimi iyice anlatabileyim diye… İyi bir kitap okuyorum çünkü şu an…
Bu, Lokman Hekim’in oğlu Zarif ve Şahmaran’ın hikayesi… Zarif, babasından kalan, bir kitabın 3 sayfasında okuduğu Şahmaran’ı merak eder. Kader onları karşılaştırır ve olaylar başlar.
İnsan, başka alemlere her zaman merak salmış, görünenin ardını keşfetmeye çalışmış. Masallar belki o merakımızı doyurduğu için de seviyoruz. Bir tarlada gördüğümüz yılan bizden kaçarken, acaba Şahmaran’aı görmüş müdür diye düşünebiliyoruz, masallar sayesinde.
Şahmaran ile karşılaşmak Zarif’in istediği bir şey olsa da, bu annesinden ve aydınlık dünyadan, yani bizim dünyamızdan ayrılık demektir. Zarif annesinin üzülüp kahrolmasını istemez. (Masallarda bir anne motifi hep oluyor, sizin de dikkatinizi çekti mi? Bizde hatırı çiğnenmeyecek anneler, batıda kötü üvey anneler…)
Neyse… Zarif aydınlık dünyaya geri dönmek ister. Fakat tabi ki bu kolay olmayacaktır. Hem yol tehlikelidir, hem yolda karşılaşacakları. Tabi ki tek engel de yoktur. Kıl inceliğinde bir köprüden de geçmesi gerekir, ifritlerin olduğu kuyulara düşmeden Simurg’un kanatlarına tutunması da…
En kötüsü daha da ileride… İnsan kendi menfaati için bir sevdiğini feda etmek, hatta ona ihanet etmek zorunda kalırsa ne yapar? Zor sorular… Fakat sonunda Zarif anasına kavuşur. Hatta o da tıpkı babası gibi Lokman Hekim olur. Yaşadıkları onu yine de öyle üzer ki, oturur onları yazar. Çünkü babasının suya düşen kitabından kalan o üç sayfa ile başlamıştı bu macera. Kitap tam olsaydı, oradan okur öğrenirdim, bütün bunları yaşamama gerek kalmazdı diye düşünür. En azından bundan sonra insanlar merak ederlerse yaşadıklarımı, kitabı okusunlar der.
Kader ne der, Lokman Hekim oğlu Zarif Lokman Hekim ne der? Oğul, kaderden kaçarken, kaçtığı kaderi belki kendi oğlu için tekrar yazar.
Kitabın resimleri Mustafa Delioğlu’na ait. Masalın ruhuyla örtüşen, orada apaçık duran ama sırrını koruyan çizimler.
Bu masal, bizim topraklarımıza ait. Küçük çocuklara da pekala anlatılabilir diye düşünüyorum ben. Fakat ebeveynler bazen ifrit vs geçen masalları korkutucu buluyor!! O nedenle kategori olarak biraz büyük yaşa alıyorum kitabı.
Şimdiden iyi okumalar.
Şahmaran ile Lokman Hekim’in Hikayesi
Hikaye: İnan Çetin
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
YKY, 1.Baskı Mayıs 2015
47 sayfa
