Kara Oklar Çetesi
Bu kitabı kütüphaneme koyalı neredeyse bir yıl olacak. Tüyap fuarından aldığımı hatırlıyorum. Zaman zaman gözlerim merakla kitaba kaysa da okumak bu zamana nasip imiş. İyi bir kitapla karşılaşacağımı tahmin ediyordum ama şimdi biraz daha yakinen bilmiş, bal kavanozunu açıp tatmış oldum.
Kara Oklar Çetesi, Ahmet Şerif İzgören’in kitabı. Normalde tanıtacağım kitapları okurken, gerekli yerleri hemen bir word dosyasına, olmadı bir not defterine yazıveriririm. Kara Oklar Çetesi nispeten kalın olduğu için hep masa başında okumak zor. Ben de en kolayını yapıp, ilgilendiğim özel yerlerin fotoğrafını çekiverdim. Aman burada ne tatlı bir detay var, siteye yazmalıyım, şu cümleyi araştırayım, bilgiler kurgu mu tarihi mi, aa ne güzel bir cümle vs derken bir sürü fotoğraf çekmişim.
Fakat o döneme ait tarihi bilgilerin verilmesi, birbirinden güzel kelimelerin metinde yer alabilmesi (sayfa altlarında anlamları verilmiş) kitabın zenginliğini arttırmış. Öyle ya, kitapları sevmemizin nedenlerinden biri de nedir, okudukça bir sürü şey öğrenebilmemizdir. Hani yukarıda yazmıştım ya bazı bilgileri de araştırmak için not aldım (foto ile) diye, ona da pek gerek kalmadı. En azından ilk anda.
Çünkü yazarımız (Ahmet Şerif İzgören) kitabın sonuna epey önemli bir bölüm eklemiş. Okuyucu ile sohbet bölümü desek hiç de yanlış olmaz. Kendisi zaten hep bunu istermiş, çocukken okuduğu kitaplarda. Yazar neler hissetti, nasıl yazdı vs anlatsın istermiş. İşte o da öyle yapmış. Haliyle hem kahramanlar gerçek kişiler miydi, şimdi ne yapıyorlar onu öğreniyorsunuz, hem de adı geçen olaylar, mekanlar hakkında gerçek bilgileri okuyabiliyorsunuz. Mesela deniz bisikletini gerçekten Muhittin Dede’nin komşuları Rıfat ve Mithat kardeşler yapmışlar. Suhulet’i de gerçekten Şirket-i Hayriye Müdürü Hüseyin Haki Efendi icat etmiş ve Suhulet uzun yıllar İstanbullulara hizmet etmiş.
Bu bölümde yazar bir de kitapta geçen içeceklerin tarifini vermiş ki, burası pek keyiflendirdi beni. Ne de olsa serde Zafer’lik var (Kitabı okuyunca anlarsınız 🙂 ).
Kara Oklar Çetesi kısaca, şehit babadan kalmış bir doğum günü hediyesi ile başlayan bir kurgu. Çete her ne kadar asıl olarak Erim, Zafer, Nisan ve ikizlerin grubu olsa da, birbiri ardına gelen şifreleri çözmek için emek sarf eden herkes çetenin bir üyesi. Çünkü bırakılan şifre/emanet pek de küçük bir şeyi işaret etmiyor belli ki. Şifreleri hazırlayan kıymetli bir zabit ve meşhur bir ressam/arkeolog olunca sonuç konusunda mütevazı davranamıyor hayal gücümüz. Çocukların izleniyor olabileceği, ip uçlarında sürekli dikkatli olmalarına dair uyarılar da bizi haklı çıkarıyor.
Kitap hakkında spoiler vermemek için gayret sarf ediyorum. En iyisi siz kısa sürede kitabı edinin ve okuyun. Sonra kitapta rica ettiği gibi bir başkasına verin, okusun diye.
Cevelan, velhasılıkelam, istidat gibi kelimeleri ile zengin dilli; baltabaş kara gözler, sinarit ve kofana gibi balıkları ile zengin kültürlü; hamam böceği İsmet abi, karınca Haydar, tahta kurdu Abdüllatif Efendisi ile esprili ve sıcak anlatımlı; asırlık Erguvan ağacı, ağaçta yaşayan Puhu, Akbaş cinsi Cimbo köpeği ile köklü bir kurgu, başka hangi kitapta bir araya gelebilir ki…
Kitapta bir iki yerde okunanların Kur’an olmasına rağmen “dua” diye bahsedildiğini fark ettim. Evet Kur’an’ın dua ayetleri de vardır ama yine de dua okunuyor değil, Kur’an okunuyor diye ifade edilmesi daha uygun olur diye düşünüyorum. Ayrıca Ahmet Tevfik’in imamı oyalamak için uğraştığı bölümde de “kullu vallahı ehadı” öğrenmek istediğini görüyoruz. Aslı “Kul hü vallahı ehad” olan ayetin, acaba Ahmet Tevfik’in bu konudaki cehaletini göstermek için mi yanlış yazıldığını bilmiyorum.
Kitap resim ağırlıklı değil. Karakalem, hatta bazen sadece siluet olarak eklenmiş çizimler ara sıra size eşlik ediyor. Açıkçası kitap bitince, bu ne iyi bir çizgi roman olur diye düşündüm. Renkli, dönemin atmosferine uygun çizimler, haritalar vs ile hayallerimde şenlikli bir eser parıldadı.
Kitabın bir de facebook sayfası var: https://www.facebook.com/KaraOklarCetesi
Şimdiden iyi okumalar.
Büyük Macera
Yazan: Ahmet Şerif İzgören
Resimleyen: Sait Munzur
1.Basım Nisan 2012
9.Basım, Ağustos 2016
Elma Çocuk, 275 sayfa