Nasreddin Hocanın Bisikleti

Gülhane Parkındaki ceviz ağacına göre “saf yürekli ve samimi” bir tavuk o. Sırtında çantası, şıpıdık terlikleri ve gözlükleri ile hem öğrenci hem de gezgin. Nasreddin Hoca’nın Bisikleti kitabı bu tavuğun maceralarını içeriyor.
“Yetimlere” ithaf edilen kitapta dört hikaye var. Her hikaye Vuk Gıtgıt’ın (ismi bu ve bence söylenişi biraz zor) gazetede okuduğu haberlerle başlıyor. Gazete haberlerine konu olan yere gidip, olayı yaşayanlarla konuşuyor Vuk Gıtgıt. Evet biraz meraklı bir tavuk.
Kurgu kah Hayırsız Ada olayına götürüyor bizi, kah İstanbul’un 40 milyon olduğu günlere, kah Nasreddin Hoca’nın yanına. Kimi insanlar konuşan tavuk görünce şaşkınlıktan kaçıyor kimi rahatça sohbet ediyor. Köyün delisi ise pisi pisi diye çağırıyor. Kendi içinde fantastik bir dünya yani.
İlk hikayede hızlı bir aksiyon gibiydi. Çizgi filmi olsa bunun derken, birden bitiverdi. Hayırsız Ada mevzu olunca, belki de yazar, sonunu çocuklara anlatmak istememiştir.
Her hikayede gayet yerinde toplumsal mesajlar, ince dokunuşlar var. Nasreddin Hocalı hikaye ise, modern zaman uyarlaması gibi. Kilolarından dertli Hoca, eşek konforundan vaz geçip, bisiklete binmeye başlar mesela.
Velhasıl, eğlenceli, öğretici, temposu hiç düşmeyen bir kitap var karşımızda. Vuk Gıtgıt’ın maceraları aslında Gazete Okuyan Tavuk kitabıyla başlamış. Onu da okumak gerekecek şimdi.
Size de şimdiden iyi okumalar.
Yazan: Mehmet Ali Başaran
Resimleyen: Özge Çiçek
Çıra Çocuk Yayınları, 102 sayfa
Ekim 2018, 8+
“Onu da okumak gerekecek” cümlesi gülümsetti beni. Bizim çocuklar nasreddin hocalı şeyleri pek beğeniyor. Almaya değer gibi. Gazete okuyan tavuk da sonraya kalır belki 🙂