Çoğu öğrenci ortaokul çağına geldiğinde, aileleri ve öğretmenleri onlara sesli bir şekilde kitap okumayı da bırakmış oluyor. Ancak yeni bir araştırma, çocuklara kitap okunmasının anlama becerilerini artırdığını; streslerini azalttığını ve bu sayede farklı içeriklere daha fazla maruz kaldıklarınıortaya çıkardı.

Her dersimde ortaokul öğrencilerime beş dakika kitap okuyorum. İnsanlar sıklıkla buna nasıl zaman “ayırdığımı” soruyorlar, ama aslında bu beş dakika öğrencilerime büyük bir hediye. Her gün bu şekilde zaman geçirmek sınıf topluluğunu güçlendiriyor, okuma sevgimi paylaşmamı sağlıyor, dil bilgisi derslerine katkı yapıyor ve öğrencilerin yeni yazarlarla, türlerle ve konularla tanışmasına imkan tanıyor.

Sınıf topluluğunu güçlendirmek

Günlük serbest okuma zamanında, öğrenciler hem ilginç buldukları hem de okuma becerilerini geliştirecek kitaplar seçiyorlar. Sesli kitap okunması ise öğrencilere ortak bir metni deneyimleme fırsatı sunuyor.

Öğrencilerime okuyacağım kitapları seçerken, toplumsal ön yargılara karşı gelen, çeşitliliği temsil eden ve diğer insanlara karşı şefkat duygularını ve empati becerilerini geliştiren metinler seçmeye özen gösteriyorum. Bu önemli konuları okudukça ve üzerine konuştukça, öğrenciler ortak bağlar geliştiriyorlar ve toplumsal söylem pratiği yapmış oluyorlar. Örneğin, Katherine Applegate’in Dilek Ağacı adlı kitabı, bir ağacın gözünden çok güzel bir hikaye anlatıyor ve hoşgörü ile arkadaşlık konuları üzerine düşünmek ve konuşmak için harika bir fırsat sağlıyor.

Sesli kitap okuma etkinliğini dersinizin son beş dakikasında gerçekleştirmek, öğrencilerin dersten sonra bu konu hakkında konuşmalarına ve hikayede olacakları merak etmelerine yol açar. Bu bekleyiş sayesinde öğrenciler okuma konusunda heyecanlanır ve içeriğe daha çok ilgi duymaya başlarlar.