Şeker Canavarı
Şehirdeki gizli saklı da olsa tüm şekerlerin, şekerli şeylerin peşine düşen Şeker Canavarı, herkesi bezdirir. Daha çok şeker yesin de midesi bozulsun, karnı ağrısın komploları da vız gelir ona. Yedikçe sevinir, yedikçe yer. Ne kötü değil mi? Hepimizin içinde var gibi geldi bu sevimsiz yaratık. Yedikçe yemek ister, gözü de doymaz midesi de… Ne yerse yesin –kimileri şeker, kimileri halt yer- yedikçe yeme fiili gerçekten itici…
Neyse efendim bu Şeker Canavarı da bir gün bir benzetme tuzağına düşüverir. “Tatlı hava” ifadesindeki tatlıyı doğru anlamaz. Ah işte şeker yiyene kadar biraz kitap okusaydın, Türkçe çalışsaydın ya… Tatlı havayı içine çeker, çeker, çeker…. Sonsuza dek ayrılır dünyadan. Ya da ben öyle düşündüm. Ve şekerler, şekerlemeler, pastalar, çikolatalar çocuklara kalır. Tabi dişlerini fırçalamayı da unutmazlar.
Her ne kadar az önce şekerli –nispeten sağlıklı bir abur cuburdu ama- bir şeyler yemiş olsam da, lütfen havuç için, karnabahar için ve tabi ki brokoli için de böyle kitaplar yazalım, konuşalım. Yaz günü serin bir dilim karpuzun yerini hangi çikolata tutabilir Allah aşkına?!
Kitabı çok şeker içerdiği için 5+ kategorisine aldım, benden söylemesi.
Şeker Canavarı
Yazan: Aytül Akal
Resimler: Ayla Delibaş Yetkin
4.Basım Ocak 2011
Uçanbalık Yayınları
Cevap yok. to “Şeker Canavarı”
Trackbacks/Pingbacks