Değirmenci Dede
Başaklar ülkesinde yaşayan minik buğdayların dünyasına dalıverdiğimiz bir hikaye Değirmenci Dede. Meraklı buğday Ekin, uykulu buğday Başak, güleç buğday Yaprak, şaşkın buğday Damla ve yerinde duramayan buğday Toprak… bu minik buğdaylar heyecan içindedirler çünkü bir yarışmanın sonucu bugün açıklanacaktır. Sırtlarında çantaları ile onları okula giderken görürüz. Değirmenci Dede işte orada karşımıza çıkar. Buğday Taneleri Anaokulu’nun kapısında…
Önlük takmış bir Değirmenci Dede, açıkçası bu minik taneler büyüyünce onları değirmeninde öğütüp un m yapacak diye endişeyle karışık bir merak içine girmedim değil. Fakat şimdilik onlarla oynuyor, onlara öğretiyor ve yarışmalar düzenliyor. Tıpkı bir öğretmen gibi…
Bu kısa ve masal tadında hikaye, yerinde duramayan arkadaşlarının bir sendromu olduğunu anlatıyor çocuklara. Mısır Tanesi Sendromu. Evet, patlamak için can atan bir mısır tanesi kadar hareketlidir arkadaşları. Değirmenci Dede’nin açıklaması ile, bunun o arkadaşlarını farklı yaptığını ama birbirimizi sevmemize engel olmadığını anlarız. Zaten herkesi bir diğerinden ayıran farklılıklarımız yok mudur?
Değirmenci Dede, sendrom kelimesini çocukların dünyasına katmak niyetinde olduğunu yazıyor arka kapağında.
Şimdiden iyi okumalar.
Sendrom da Ne Demek?
Cağaloğlu Yayınları
Yazan: Rabia Karagöz
Resimleyen: GG Animasyon-Çizimevi
18 sayfa, 3+