Pinokyo

Pinokyo çocukluk kahramanlarımızdan. Yalan söyleyince burnunun uzama ihtimali acaba kaç çocuğu yalana karşı temkinli olmaya itmiştir? En son ne zaman okudum hatırlamıyorum bu masalı. Hatta belki en son filmini izlemiş bile olabilirim. Çünkü kitabı okudukça zihnimde görüntüler canlandı.
Açıkçası bu yüzden, en son ne zaman asıl kaynağından okuduğumu bilmediğimden, metin orjinaline sadık mı tam emin değilim. Nasıl son bulduğunu okuyunca yazarın insiyatifini kullandığına emin oldum fakat ara duraklarda bunu ne kadar yapmış bilmiyorum.
Bildiğimiz gibi, bizim Pinokyo okuldan kaçan, abur cubur peşine düşen, okula gitme sözünü tutmayan, babası! Geppetto’yu da bu yüzden üzen bir çocuk. Metin çok uzun olmadığı için olaylar da çok detaylı anlatılmıyor fakat hızlıca geçiyor da değil. Çocuğa/okuyucuya gereken ders veriliyor. Yalan söylersen burnun uzar, olmayacak vaadlere inanır, hırsa kapılırsan hileciler seni kandırır, aşırı isteklerine (abur cubur dolu Sihirli Ada’ya gitmek) yenik düşersen pişman olursun (bir eşeğe dönüşürsün)… Nasihatlere kulak asmazsan başın beladan kurtulmaz..
Of art arda sıralayınca pek karamsar göründü.
Kısacası işte bildiğimiz Pinokyo. Hatalı seçimlerin sonucuna katlanırsın diyor bize. Neyse ki pişmanlık (tevbe) her zaman bir telafi fırsatı sunabiliyor bize. Sonunda gözlerimizi çok daha güzel bir sabaha açabiliyoruz.
Şimdiden iyi okumalar…
Yazan: Kasmir Huseinovic
Resimleyen: Andrea Pertlik
Aralık 2015, EDAM Birdirbir Kitaplığı
5+