Yumurta Adında Bir Ejderha
Geçtiğimiz günlerde yaptığı protesto ile dünya gündemi meşgul eden bir delikanlıyı, hepimiz Eggboy olarak tanıyoruz artık. Daha o gün, kendisi hakkında nice çizim, karikatür, kahraman uyarlaması vs yapılmış, şaşırdım kaldım (3.günde tişörtü bile çıkmıştı). İyi mi kötü mü bilemedim ama bugün bizim de sayfalarımıza bir Yumurta Çocuk konuk oluyor. Aslında o, Yumurta Adında Bir Ejderha. İsmi size komik gelebilir ama sorun bakalım niye bu ismi koymuşlar? Çünkü o, çatlak bir yumurtadan canlı doğan tek ejderha. İşte hep bunu hatırla(t)mak için ona Yumurta adını vermişler.
Yumurta, ailesinin bütün iri, güçlü ve yetenekli fertlerinin aksine pek küçük, naif bir ejderhadır. Ne ağzından alevler püskürtebilir, ne kuyruğu ile bir köyü kurtarabilecek hamleler yapabilir… Hatta küçücük kanatları onu yerden zar zor yükseltebilir. Üstelik adını duyunca gülerler ona…
Bizim Yumurta, ancak ormandaki küçük hayvanlarla oynayabilen, kendini ejderha dünyasının pek uzağında görürken, bir gün bir şey olur. Ve Yumurta, bütün ailenin çaresiz kaldığı bir durumda kendi gücünü “keşfeder”! Böylece sonsuza dek mutlu olmanın yolunu da bulur.
Kitabın sonundaki bölümü okuduğumuzda öğreniyoruz ki, yazarımız üniversitedeyken disleksi olduğunu keşfetmiş. Bu, artık beyninin nasıl çalıştığını öğrendiği için, hayatını epey kolaylaştırmış. Hikayesinde de anlattığı gibi hepimizin farklı olduğunu, farklılıkların kendine özel güzellikler barındırdığını söylüyor.
“Dünyayı değiştirmek için süper güçlere ihtiyacın yok. Küçük ve zarif bir hareket her şeyi değiştirmek için yeterli olabilir belki.” diyor.
Farklılıkları sevmek, kendi gücümüzü keşfetmek üzerine ne çok hikaye var. Biraz da sıradan olmanın güzelliği hakkında hikayeler yazılsın istiyorum. Süper kahraman olmana gerek yok derken bile, çocukları bir nevi kendine has kahraman olmaya itiyor gibiyiz. Neyse, kitabımız güzel, resimleri güzel, şimdiden iyi okumalar.
Yazan: Heidi Howarth
Çizen: Daniel Howarth
Edam, İstanbul 2019
3+