Bunlar Nasıl Masal (mı)?
Birçok insan başlıktaki soruyu sordu muhtemelen, sosyal medyadaki bir masal kitabından yayınlanan sayfayı okuyunca. Böyle vahşet unsuru ifadeler nasıl bir çocuk kitabında yer alabiliyordu? Eleştirileri, haklı olup olmadığını vs burada tartışmak niyetinde değilim. Elbette gönül isterdi ki iyi bir editör çalışması ile daha uygun bir hale dönüştürülmüş olsaydı o satırlar.
Masallarda her şeyin biraz! abartıldığını biliriz. Hem karakterler hem yaşanan olaylar abartılır ki, böylece hikaye ile bir farkı olsun, masal kurgusu için gerekli zemin inşa edilsin. Anlatıcı rahat edebilsin. Masallarda kahramanlar, altı ay gece gündüz gidip bir arpa boyu yol alamaz ama göz açıp kapayıncaya kadar Kaf dağına ulaşır.
Kötülük ve iyilik kavramları da bu abartıdan nasibini alır. Fakat sonunda biliriz ki iyiler hep kazanır ve kötülük asla cezasız kalmaz.
Sosyal medyadaki tepkileri, yayınevinin kitap zaten toplatıldı açıklamasını vs uzaktan izlerken, bir yandan da konu üzerinde düşünüyordum. Derken o vakitlerde kütüphaneden aldığım bir masal kitabını okumaya başladım: Periler Şahının Kızı, İran Masalları. Doğu, masal konusunda münbit bir toprak. Kim bilir ne güzel masallar okuyacağım dedim… Büyük boy kitap, resimler Mustafa Delioğlu’na ait… Yani baştan belli bir kalite ile karşılaşacağınızı biliyorsunuz.
Kitabın değerlendirme yazısını ayrıca yazdım. Burada yapmak istediğim size masallardan bazı satırları okumak/göstermek…
Keşke masallardaki bu unsurlar üzerine konuşabileceğimiz sempozyumlar, çalıştaylar düzenlense.
Şahsi olarak ne düşündüğümü yazmam gerekecekse, şöyle söyleyebilirim: Masal bile olsa bazı detaylar kesinlikle törpülenmeli. Özellikle daha küçük okuyucular için. Fakat masalda bahsi geçen kötülük övülüyor mu, yoksa yeriliyor mu ona da bakmalı. Yani genel manzara içinde nasıl göründüğüne… Sonra sonuç ne? İyilik mi kazanıyor, kötülük mü? Hatalar telafi edilebiliyor mu?
Eğitimciler, pedagoglar, aileler şiddet unsuru içeren yahut kötü sahneleri betimleyen metinlerin kitaplarda olmasını istemiyorlar. Fakat çocukların çok daha kötüsüne, çizgi filmler ve bilgisayar/cep telefonu oyunları ile maruz kalmasına da göz yumuyorlar, benim gördüğüm. Ayrıca velev ki aynı sahne bile olsa masallarda işlenişinin çocuğa duygusal olarak çok daha farklı tesir ettiğini düşünüyorum. Masalsı bir atmosferde geçtiği ve yerildiği için ruh dünyasında kötü iz bırakmak yerine, bir nevi aşı vazifesi gördüğünü düşünüyorum (Belli bir doz altı için, genel konuşuyorum). Bu tabi ki şahsi kanaatim. Dedim ya, yazarlar, eğitimciler, aileler, okuyucular olarak oturup konuşabilsek bunları…
Gelelim yukarıda bahsettiğim satırlara. Bu arada maksadım kitabı kötülemek yahut başka herhangi bir tespit yapmak değil. Belki de sadece bakın, masallarda böyle unsurlar var, oturup konuşalım demek için bu. Takdir sizin.
Bu da Keçeli adlı bir başka masaldan… Baba, karısının vasiyetindeki yüzük testi nedeniyle evlatlık kızı ile evlenmek ister… Kız adamı oyalar, babaya bir tuzak hazırlar, sonra da evden ayrılır.
Bu da Sarı Gül masalından… Bu arada örnek verdiğim masallar hep aynı yazara Subhî-yi Mühtedi’ye ait. Kız kendini öldürüyor, oğlan da… Sonra neyse ki kurtarılıyorlar.
Cevap yok. to “Bunlar Nasıl Masal (mı)?”
Trackbacks/Pingbacks